Ülkemiz fikri mülkiyet hukuku alanında 1995 yılında 554 sayılı KHK nın kabulune kadar tasarım koruması için spesifik bir düzenleme bulunmamaktaydı.Haksız rekabet hukukuna ilişkin hükümler ve tasarımın aynı zamanda bir eser niteliğini taşıması halinde Fikir ve Sanat Eserleri Yasasında yer alan[ (m.2 (1),b. 3;m.4(2)] hükümleri boşluğu doldurmaktaydı .Ancak yeni ve özel düzenleme yürürlüğe girdiği halde hak sahipleri ve uygulamacıların taleplerini , kümülatif koruma olanağından yararlanarak ,olası bir hükümsüzlük davası ile tescilin kaybı korkusuyla KHK ‘nın hükümleri yanında haksız rekabet hükümlerine de dayandırdıkları görülmektedir.Oysa yasal koşulları taşımadığı anlaşılmakla iptal edilen bir tescile rağmen davacının haksız rekabet savının da zayıflayacağı öngörülebilir.